Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Varşova'da yaptığı açıklamada, bir NATO müttefikinin diğerine uyguladığı yaptırımların askeri ittifakın özünü ihlal ettiğini söyledi.
Müttefikler arasında özellikle savunma sanayi sektöründeki yaptırımların, kısıtlamaların ve engellerin tamamen kaldırılması gerektiğini söyleyen Fidan, “İttifak üyesi ülkelerin birbirlerine yaptırım uygulaması ittifak ruhuyla bağdaşmıyor” dedi.
Rumen ve Polonyalı mevkidaşlarıyla yaptığı üçlü iş birliği toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “Yaptırımlar ve kısıtlamalar sadece bunlara tabi olan müttefik ülkeyi etkilemiyor, aynı zamanda NATO'nun caydırıcılık kabiliyetini ve savunma kapasitesini de zayıflatıyor” dedi.
Fidan, toplantılarda terörle mücadele konusunu ele aldıklarını belirterek, NATO'nun bu konuda somut adımlar atması beklentisini vurguladı.
Türkiye'nin terörle mücadelede uzun yıllardır ağır bedeller ödediğini söyleyen Fidan, Türkiye'nin terörle mücadelesinde müttefiklerden koşulsuz destek beklemenin en doğal hakkı olduğunu sözlerine ekledi.
Fidan, terörle mücadele gibi son derece hassas konularda da tüm NATO müttefiklerinin azami dayanışma göstermesi gerektiğini söyledi.
Fidan, Washington'daki NATO zirvesinde terörle mücadele konusunda verilen taahhütlerin yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Yaklaşan zirveyi görüştüklerini belirten Fidan, “NATO'ya komşu bölgelerdeki güvenlik sınamaları karşısında ülkelerimiz arasındaki ilişkileri geliştirmemiz gerektiği açıktır.” dedi.
Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin ise Fidan, Ankara'nın tüm ihtilaf ve savaşlarda diplomasi ve müzakereyi ön planda tuttuğunu söyledi.
“Ukrayna'da da diplomasi ve müzakereye öncelik verilmesini savunuyoruz. Ukrayna'da devam eden savaşta diplomatik seçenek bir kenara bırakılmamalı” diye ekledi.
Fidan, Montrö Sözleşmesi'nin bölgede artan gerilimin önlenmesinde önemli rol oynadığını vurgulayarak, “istikrarı koruyan” bu anlaşmayı hem lafzı hem de ruhuyla tarafsız ve titizlikle uygulamaya devam ettiklerini belirtti.
Avrupa'nın savunma ve güvenliğinin etkin bir şekilde sağlanmasında en önemli aktörün NATO olduğunu vurgulayan Fidan, NATO'nun öncü ve birincil rolünü zayıflatabilecek girişimlerden kaçınılmasının önemini vurguladı.
Bu yöndeki bazı girişimlerin Türkiye'yi duraksadığını mevkidaşlarına aktaran Fidan, Avrupa'daki diğer uluslararası kuruluşların himayesindeki girişimlerin transatlantik güvenliği baltalayabileceğini vurguladı.
Ülkeler arasında olumlu ilişkiler
Fidan, Türkiye ile Polonya arasındaki ticaret hacminin geçen yılki hedefi aşarak 13 milyar dolara ulaştığını söyledi.
Fidan, “NATO müttefikleri olarak savunma sanayiindeki işbirliğimizi somut projelerle güçlendirmeye kararlıyız” dedi.
Polonya'nın 2025'in ilk yarısında AB Dönem Başkanlığı'nı üstleneceğini belirten Fidan, bu süreçte Türkiye'nin AB üyelik sürecini canlandırmak ve ilerletmek için önemli adımlar atılmasının umulduğunu vurguladı.
Romanya ile ilişkiler konusunda ise Fidan, bunların “stratejik ortaklık düzeyinde” olduğunu belirterek, son Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısında da teyit edildiği gibi bağları daha da güçlendirme yönündeki kararlılıklarını teyit etti.
Son iki yılda 10 milyar doları aşan ticaret hacmini gelecek yıl 15 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.
Filistin sorunu
İsrail'in kendi güvenliğini sağlama adı altında tüm dünyanın gözü önünde Filistinlileri öldürdüğünü ve milyonlarca insanı yerinden ettiğini vurgulayan Fidan, İsrail'e kayıtsız şartsız destek veren ülkelere “çok geç olmadan tutumlarını gözden geçirmeleri” çağrısında bulundu.
Gazze'de devam eden insani felaketi görüştüklerini vurgulayan Fidan, “Aylardır devam eden katliam, küresel güvenliğe yönelik ciddi bir tehdittir ve tüm ilgili aktörler tarafından tanınan bir tehdittir. Gazze'deki katliam, her an bölgesel bir savaşı tetikleme potansiyeline sahiptir.” dedi.
“Bu vahşete göz yuman, Filistinlilerin güvenliğini umursamayan bir yaklaşımla ilerleme kaydetmek mümkün değildir” dedi.
Gazze'deki “insani trajedinin” son bulması için acil ve kalıcı bir ateşkesin şart olduğunu belirten Fidan, tüm tarafları “masaya gelmeye”, İsrail ve Hamas'ın elindeki esir ve tutukluların serbest bırakılmasına çağırdı.
Fidan, yerinden edilmiş Filistinlilerin evlerine dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önemine dikkat çekti.
İsrail'in işgal altındaki topraklardan çekilmesi ve Gazze'nin yeniden inşası için ortak çaba göstermesi çağrısında bulundu.
Gazze'deki krizin kalıcı barış için bir fırsata dönüşebileceğini söyleyerek şunları ekledi: “İsrail'i uluslararası toplumdan çağrılar dinleyerek sürece olumlu yaklaşmaya davet ediyoruz.”
Yorumlar kapalı.