Yeni bir araştırmaya göre, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırıların ilk 120 gününde ortaya çıkan karbon emisyonu, 26 ülkenin toplam yıllık emisyonundan daha fazla oldu.
Londra'daki Queen Mary Üniversitesi'nin yaptığı araştırmada, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılar sonucu ortaya çıkan karbon emisyonlarının çevreye önemli ölçüde zarar verdiği tespit edildi.
Çalışma, askeri çatışmalar ile çevresel bozulmanın kritik kesişim noktasına dikkat çekerek, bu tür krizlerin iklim değişikliği üzerindeki etkilerini azaltmak için küresel çapta dikkat çekilmesi çağrısında bulunuyor.
Araştırmaya göre, çatışmaların başladığı ilk 120 gündeki emisyon miktarı, 26 ülke ve bölgenin toplam yıllık emisyon miktarını aştı.
Çalışma, Ekim ve Şubat ayları arasında İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının 420.265 ila 652.552 ton CO2 eşdeğeri arasında değişen emisyonlara neden olduğunu ortaya koyuyor. Bu rakam, yukarıda belirtilen ülkelerin toplam yıllık emisyonlarını aşıyor.
Araştırmada emisyonlar üç ayrı faza ayrılıyor: Uçuşlardan kaynaklanan emisyonlar, mühimmatların karbon ayak izi ve yeniden inşa için gereken enerji.
Uçuşlardan kaynaklanan emisyonlar
İlk aşama, çatışmayla ilgili uçuşlardan kaynaklanan emisyonları ayrıntılı olarak açıklıyor. Ekim ve Şubat ayları arasında, ABD'den İsrail'e 10.000 ton ekipman taşıyan 244 kargo uçuşunda tahmini 61,2 ila 83,4 milyon litre yakıt kullanıldı.
Ayrıca İsrail savaş uçakları ve gözetleme uçakları 57,8 ila 85,9 milyon litre yakıt biriktirdi ve bu da minimum 261 bin 800 ton, maksimum 372 bin 480 ton CO2 emisyonuna yol açtı.
Mühimmat ve karbon ayak izi
Çalışmanın ikinci aşaması mühimmatlardan kaynaklanan emisyonları inceliyor. İsrail ordusu 100.000 top mermisi atarak 12.000 ton CO2 eşdeğeri emisyona neden oldu.
Bombardımanlardan kaynaklanan ilave emisyon miktarı 58 bin 165 ile 72 bin 706 ton arasında değişirken, bu mühimmatların üretimi 70 bin 165 ile 86 bin 306 ton arasında CO2 eşdeğeri emisyona neden oldu.
Yeniden yapılanma
Üçüncü aşamada, çalışma Gazze'deki enerji üretimiyle ilişkili emisyonları değerlendirdi. Saldırılardan önce Gazze elektriğinin yarısını İsrail'den alıyordu, geri kalanı ise yerel enerji santralleri ve güneş panelleri tarafından sağlanıyordu.
Bu kaynakların tahribi, Gazze'nin enerji bağımlılığını dizel jeneratörlere kaydırdı. Bu jeneratörlerde kullanılan yakıttan kaynaklanan CO2 eşdeğeri emisyonların 19.440 ila 58.320 ton olduğu tahmin ediliyor.
Uzun vadeli etki
Araştırmada ayrıca Gazze'nin yeniden inşasından beklenen uzun vadeli emisyonlara da değinildi.
Yaklaşık 156.000 ila 200.000 hasarlı veya yıkılmış yapının yeniden inşa edilmesi, 135'ten fazla ülkenin yıllık emisyonlarına eşdeğer 46,8 ila 60 milyon ton CO2 eşdeğeri emisyona neden olabilir.
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, bulgulara ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, askeri faaliyetlerin emisyonları önemli ölçüde artırdığını ve çevresel zararları daha da kötüleştirdiğini söyledi.
Karaosmanoğlu, çatışmalardan önce iklim krizinin ele alınmasının aciliyet taşıdığını vurgulayarak, bu tür savaşların ciddi çevresel ve insani sonuçlara yol açtığını kaydetti.
Yükleniyor…
Yorumlar kapalı.