Çağdaş sporların giderek sanayileştiği ve başarı odaklı hale geldiği bir çağda, Etnospor olarak bilinen küresel bir hareket ivme kazanıyor.
6 Haziran'da Türkiye'nin başkenti İstanbul Atatürk Havalimanı'nda başlayan ve Dünya Etnospor Konfederasyonu'nun (WEC) ev sahipliği yaptığı dört gün süren festival, geleneksel spor ve oyunları korumayı, kutlamayı ve modern sporun homojenleştirici eğilimlerine karşı koymayı amaçlıyor.
Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, TRT World'e yaptığı açıklamada, “Her yıl sabırsızlıkla beklediğimiz Etnospor Kültür Festivali'nin altıncısını düzenlemenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.
“Kültür festivallerimizi birlikte vakit geçirmek, tanışmak, eğlenmek ve öğrenmek için önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Burada köklerimize ve dünyanın renkli kültürlerine ulaşıyor, geleneklerimizle özel bir yakınlık kuruyoruz.” diye konuştu.
Organizatörleri, bu yılki Türkiye Etnospor Kültür Festivali'nde yağlı güreş ve atlı okçuluk gibi geleneksel oyunların sergilendiğini söyledi. Festival, katılımcıları ve izleyicileri bu sporların tarihi ve kültürel bağlamları hakkında eğlendirmeyi ve eğitmeyi amaçladı.
Herkesin ücretsiz olduğu etkinlik tüm dünyada ilgi gördü. Bu yılki festivale Kazakistan, Hırvatistan, Tunus ve Lübnan'ın da aralarında bulunduğu 30 ülkeden katılımcı bulunuyor.
Geleneksel Sporların Küresel Buluşması
Ziyaretçiler etkinlikte her yaş grubuna yönelik olarak düzenlenen çeşitli yarışma ve etkinlikleri izleyebilir ve bunlara katılabilirler. Ayrıca çeşitli geleneksel sanatlarda uygulamalı deneyimler sağlamak amacıyla atölyeler düzenlendi.
Genç katılımcılara yönelik düzenlenen özel etkinliklerde geleneksel oyunlar ve interaktif atölyeler yer aldı.
“Geleneksel spor ve oyunları hayatımızın dışında görmüyoruz. Tam tersine halkımızın, ailelerimizin ve gençlerimizin günlük hayatlarında bu sporları yapabilmelerini, çocuklarımızın bu oyunlarla büyümesini istiyoruz” dedi.
“Gelenek, saygı, dayanışma ve barış gibi insan hayatını değerli kılan olguları içinde barındıran bu unsurların, tüm insanlık için bir hazine olduğunu düşünüyoruz. Bu festivallerle bu hazinelerin kapılarını hep birlikte açıyoruz” dedi.
Festivalde dünya mutfaklarından çeşitli lezzetlerin sunulduğu yemek meraklıları, aynı zamanda küresel bir mutfak yolculuğuna da çıktı.
Festivalin öne çıkan ilgi çekici noktalarından biri de nefes kesen gösterileriyle tanınan Karabağ Atlarının gösterileri oldu.
Ziyaretçilerin Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden sergileri gezdiği, geleneksel kil çadırlarını deneyimlediği ve el sanatları atölyelerine katıldığı festivalde, Türkiye'nin kültürel mirası da ön plana çıkarıldı.
Festival, küresel kültürel çeşitliliği ve geleneksel sporları kutlarken, aynı zamanda insanlara dünyanın acil insani sorunlarını da dokunaklı bir şekilde hatırlattı.
Festivalde Filistin'in Gazze'si de unutulmadı.
Canlı kutlamalar ve kültürel gösteriler arasında organizatörler, İsrail'in Filistin bölgesine yönelik acımasız bir savaş başlatmasından bu yana Gazze'deki insanların içinde bulunduğu kötü duruma ilişkin farkındalığı da artırdı.
Festival, hayatın her kesiminden insanları bir araya gelmeye ve küresel kültürel manzarayı oluşturan çeşitli ve canlı gelenekleri kutlamaya davet ederek kapılarını açtı.
Yorumlar kapalı.