Altun, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmak için küresel tepkinin daha güçlü olmasını istedi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye İletişim Direktörü Fahrettin Altun geçtiğimiz günlerde Al Jazeera'de İtalya'da yapılacak G7 Zirvesi'ni ele alan bir makale kaleme aldı.

Altun, “G7 Zirvesi ve Daha Adil Bir Dünya İhtiyacı” başlıklı makalesinde, 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan mevcut uluslararası sistemin, küresel zorluklara ve çatışmalara etkili bir şekilde çözüm üretemediğini öne sürüyor.

Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli olarak her platformda İsrail'in Filistinlileri hedef alan pervasız saldırılarına son verilmesi yönünde çağrıda bulunduğunun altını çiziyor. Kendisi, G7 liderlerinin ABD Başkanı Joe Biden'ın 31 Mayıs'ta açıkladığı ateşkes planına tam destek verdiklerini ifade etmelerine rağmen, bu tür çağrıların ve desteğin İsrail'i caydırma konusundaki etkinliğinin oldukça tartışmalı olduğunu belirtiyor.

Altun, “İsrail'in tüm yasa, ilke ve değerleri hiçe sayan saldırılarına, başta G7 olmak üzere uluslararası aktörler yeterince yanıt verememiştir.” dedi.

Altun, G7 ve diğer uluslararası aktörlerin şu anda yapılanlardan çok daha fazlasını yapmasının beklendiğini vurguladı. Güçlüleri korumak yerine ezilenlerin haklarını ve onurunu savunan bir çerçeve oluşturmak amacıyla uluslararası sistemin yeniden yapılandırılmasını savunuyor.

Altun, 2. Dünya Savaşı sonrası küresel sistemin belirli ülkelerin çıkarlarını ön planda tutarak çatışmaları ve savaşları körükleyerek refah, barış, istikrar gibi yapıcı unsurları bir kenara bırakmasını eleştiriyor. Dünyanın 1990'lı yıllardan bu yana ciddi bir çalkantı yaşadığını, bunun bölgesel ve uluslararası sorunların çözümünde küresel aktörlerin daha aktif rol almasını gerektirdiğini vurguluyor.

Ukrayna-Rusya savaşı ve İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları gibi son dönemde yaşanan olaylara değinen Altun, uluslararası aktörlerin bu krizlere karşı etkili önlemler alamadıklarını ve gerekli kararlılığı gösteremediklerini anlatıyor. 2000'li yıllardan itibaren uluslararası aktörlerin etkisinin azalmasının, küresel sistemin çok yönlü ve çok kutuplu yapısının göz ardı edilmesinden kaynaklandığını savunuyor.

Altun, birkaç süper gücün şekillendirdiği uluslararası sistemin başka ülkeleri ve insanları kendi çıkarları uğruna sömürmeye devam edemeyeceğine dikkat çekiyor. Uluslararası kuruluşlara ve onlara hakim olan büyük devletlere bu gerçeğin tanınması çağrısında bulunuyor ve stratejilerinin yeni dönemin ruhuna uygun olarak yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulunuyor. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan mevcut sistemin çökmek üzere olduğunu, yeni dönemin ruhuna uygun yeni bir sistemin henüz kurulmadığını belirtiyor.

Başlangıçta ekonomik kaygılara odaklanan G7, kapsamını önemli küresel sorunları ele alacak şekilde genişletti. Altun, son yıllarda yaşanan önemli uluslararası krizler ve çatışmalar göz önüne alındığında, G7'nin kararlarının etkinliğinin ve uluslararası sahnedeki etkisinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Altun, İsrail'in Gazze'ye yönelik gelişigüzel saldırılarına yeterli tepkiyi vermemekle başta G7 olmak üzere uluslararası toplumu eleştiriyor.

13-15 Haziran tarihleri ​​arasında İtalya'da düzenlenecek G7 Zirvesi'nde kurallara dayalı uluslararası sistemin savunulması, Rusya-Ukrayna savaşı, Ukrayna'ya destek, Orta Doğu çatışmaları, enerji gibi konuların ele alınacağını belirtiyor. güvenlik, gelişmekte olan ülkelerle ilişkiler, Afrika, Hint-Pasifik bölgesi, iklim-enerji bağlantısı, gıda güvenliği, göç ve yapay zeka tartışılacak.

Zirvenin kurallara dayalı uluslararası sistem temasına rağmen Altun, uluslararası sistemin benimsediği kuralların sıklıkla belirli devletler tarafından ihlal edildiği yönündeki talihsiz gerçeğe dikkat çekiyor.

Altun, İsrail'in Gazze ve diğer bölgelere yönelik saldırılarının ağır insani etkilerinin altını çizerek, bunları apaçık savaş suçu olarak nitelendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu saldırılara son verilmesi yönündeki çağrılarını yineliyor ve küresel çapta kitlesel protestolar ve haykırışlar ortaya çıkana kadar uluslararası sistemi harekete geçmediği, hatta ateşkes çağrısı yapmadığı için eleştiriyor.

Altun, ateşkes çağrılarının ve G7 liderlerinin ifade ettiği desteğin caydırıcı etkisini sorguluyor ve G7'den ve diğer uluslararası aktörlerden çok daha fazlasının beklendiğini ve ihtiyaç duyulduğunu savunuyor.

Sonuç olarak Altun, Türkiye'nin bölgesel ve küresel barışa, istikrara ve krizlerin çözümüne katkıda bulunma konusundaki kararlılığını bir kez daha teyit ediyor.

Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşında ateşkese aracılık etme rolünü ve Tahıl Krizindeki yapıcı girişimlerini küresel barışa katkılarının güncel örnekleri olarak vurguluyor.

Altun, Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi bugün de düzensiz göç, iklim değişikliği, uluslararası terörizm ve bozulan tedarik zincirleri gibi küresel sorunlara çözüm bulma konusunda aktif rol oynamaya devam edeceğini belirtiyor.

Altun, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmak için küresel tepkinin daha güçlü olmasını istedi

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Yorumlar kapalı.